İngiltere’yi -tıpkı tüm önceki turnuvalar gibi- çok zor bir turnuva bekliyor. Geçmişteki başarısızlıklardan dolayı büyük turnuvaları daima yüksek baskıyla karşılayan İngilizler, şu anda daha da zor bir psikolojik sınavla karşı karşıya. Geçtiğimiz yaz Euro 2020’de final biletini kapan Aslanlar, Wembley’de kupayı penaltılarla İtalya'ya kaptırdıktan bugüne kadar olan süreci oldukça engebeli geçirdi; çok başarılı bir Dünya Kupası elemeleri performansını kafalarda soru işaretleri yaratan Uluslar Ligi fikstürü takip etti.İngiltere menajeri Gareth Southgate için seçilecek kadro ve oynanacak oyun başta olmak üzere belirsiz pek çok done mevcut. Ancak yüksek hedeflerin konduğu Katar 2022 için belirlediği oyuncu taslağını kurcalamakta fayda var.<h2 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Kaleci</h2>Kaleciler konusunda Southgate’in talihsiz bir menajer olduğunu söyleyemeyiz. Avrupa’nın en iyi kalecileri arasında İngiliz bir eldiveni saymak zor olsa da kadronun zayıf halkaları incelendiğinde kaleciler liste başını çekmiyor. Son iki turnuvadır (2018 Dünya Kupası ve Euro 2020) kaleyi savunan Jordan Pickford, son dönemde Everton’ın düşüşüne direnen isimlerden biriydi. Ancak kimi zaman yaptığı bireysel hatalar ve motivasyon kayıpları, Southgate için farklı alternatiflere yönelebileceği düşüncesini doğurmuştu.&nbsp;Arsenal’ın alışıldık simalarından Aaron Ramsdale, Premier League'deki performansını bir ortalamaya sabitlemeyi başarsa da Uluslar Ligi’ndeki Macaristan hezimetinde tanınmayacak hâldeydi. Bu da İngiltere kalesini devralma ihtimalini oldukça zora soktu. 24 yaşındaki file bekçisi, sonrasındaki İtalya ve Almanya maçlarında yerini Nick Pope’a kaptırdı. Newcaslte United kalesine de çözüm getiren 3. alternatif olan Pope, Uluslar Ligi’ndeki şanslarını fena kullanmamıştı. Yine de turnuva boyunca Southgate’in kendi bildiğini okuyup kaleyi Pickford’a teslim etmesi muhtemel gözüküyor. Ramsdale ve Pope'un onu etkilemek için fazlasına ihtiyacı var.<img src="https://images.aposto.com/2022/8/2/1664266204192.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.50" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Görsel: Sky Sports<hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;"><h2 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Savunma</h2>Sağ bek rotasyonundaki gereksiz birikme dışında Üç Aslan’ın savunması pek zenginlik ihtiva etmiyor. Trent Alexander-Arnold, Reece James, Kyle Walker ve Kieran Trippier, kupa favorilerinin birçoğunda kendisine yer bulabilecek kalitede oyuncular.Kyle Walker’ın sağda olduğu üçlü stoper hattı, 2018 Dünya Kupası’nda başarıyla denense aynı diziliş Uluslar Ligi’nde çürük meyve verdi. Gol yeme problemlerinin ortadan kaldırıldığı dörtlü savunma türevleri ise denge değiştiriciydi. Bu diziliş, birinci sınıf üç sağ beki kulübeye hapsetmek anlamına gelse de Dünya Kupası’nda İngiltere’nin A planı haline getirdiği sistem olabilir. Şahsi fikrim, sonradan bahsedeceğim stoper yetersizliklerinden de ötürü sağ stoperin Walker ve sağ kanat bekin James olduğu bir dörtlü savunmanın İngiltere için optimal olabileceği yönünde. Lakin Southgate, her daim beklentilerin aksine hareket eden ve tartışılacak kararlara imza atan bir isim.Stoper mevkiinde İngiltere’nin sıkıntıları mevcut. Manchester City’de sık tercih edilen isimlerden John Stones’u, sakatlığından kurtulması durumunda ilk 11’de göreceğimiz neredeyse garanti. Asıl soru, Stones’un partnerinin kim olacağı. Son yıllarda karikatürize edilen bir figüre dönüşen ve Almanya maçında da skora etki yapan hatalara imza atan Maguire’ın, kağıt üzerinde takımdan kesilme vakti geldi. Ancak ilginç bir şekilde Southgate’te tükenmeyen bir kredisi var; bu bakımdan sosyal medyadaki akıma rağmen Katar’a giden kadroda, hatta ilk 11’de kendisini görmemiz sürpriz olmaz. Maguire'ın kulübeye gönderilmesi Fikayo Tomori, Marc Guehi, Conor Coady gibi alternatiflere yeşil ışık yaksa da Antonio Conte'nin görev adamlarından Eric Dier'ın ismi bu listede diğerlerinden bir adım daha ön plana çıkıyor.<img src="https://images.aposto.com/2022/8/2/1664266268091.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.79" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Görsel: The Times<hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;">Sol bek rotasyonunda da bir bolluktan bahsedilemez. Ben Chilwell ve Luke Shaw gibi iki üst düzey hücumcu beke sahip olsalar dahi ikisinin de yeterli forma şansı bulamadığı bir sezon oluyor. Southgate'in turnuva genelinde ikisinden birine gözü kapalı şekilde formayı vereceğini söylemek zor ki 3'lü savunmayı denediği müsabakalarda sol kanat bekte Bukayo Saka'yı görevlendirmesinin sebeplerinden biri de sol bek rotasyonundan kimseye güvenemiyor oluşu olabilir. Southgate, şu ana kadar sol bekte Trippier’yi oynattığı maçlarda da verim alamasa da bu opsiyona yakın durabilir. Veya Crystal Palace'ın genç yıldızı Tyrick Mitchell'ın kupaya kadar gaza basmasını dileyebilir.<h2 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Orta Saha</h2>Orta sahanın genel profili, Southgate'in takımının genel bir özeti gibi: seçenek ve zenginlik bol ama kullanım ve randıman beklenti altı. Orta sahadaki 'powerhouse' görevini icra eden Declan Rice, kadroya yazılacak ilk isimlerden biri ve Southgate onu tüm maçlarda kullanmaktan geri kalmıyor. Leeds United'da forma giyerken sık sık forma verdiği Kalvin Phillips’in Man City’de çok az dakika bulması ve yaşadığı kronik sakatlıklar, Jude Bellingham’ın yükselen formuyla birleşince orta sahada Rice’ın partnerinin kim olacağı konusunda zihinlerde net fikirler oluşuyor. Conor Gallagher, James Ward-Prowse, Jordan Henderson gibi opsiyonlar masada olsa da Rice, Bellingham, Mason Mount ve geri dönmesi halinde Kalvin Phillips’in düzenli şans bulmasını bekliyorum. Pep Guardiola’nın daha önde kullandığı Phil Foden’ı Southgate’in orta sahaya yakın bir konumda görevlendirmesini de bekleyebiliriz. Bu kadroda, direkt hücuma yönelik bir isim olan, dikine oynamayı seven ve paslı oyunun parçası olabilecek Emile Smith-Rowe’un yokluğu, ayrı bir tartışma konusu.Kanatlar, İngiltere’nin elinin en güçlü olduğu pozisyonlardan biri. Jack Grealish, Raheem Sterling, Bukayo Saka, Phil Foden gibi gediklilerin yanı sıra son dönemde çıkış yakalayan Jarrod Bowen da Milli Takım’a çağırıldı ve denkleme dahil oldu (Almanya maçı öncesi kadroya alınmadı). Geçtiğimiz sezonun pasını atmaya başlayan Marcus Rashford ve Jadon Sancho'yu da aynı paranteze almak gerek. Southgate için bir başka zor seçim de kanat rotasyonu özelinde olacak çünkü kimi dışarıda bırakırsanız bırakın, büyük bir özelliğin üstünü çizmiş oluyorsunuz.<h2 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Forvet</h2>Santrfor noktasında herhangi bir bahis yok. Senelerdir 9 numaraya dair -neredeyse- tek tartışma konusu, Harry Kane’i kimin yedekleyeceği ve bu soru, zaman içerisinde farklı isimleri bünyesinde barındırdı. Zamanında Callum Wilson, Dominic Calvert-Lewin, Ollie Watkins gibi isimlerin dahil edildiği rotasyonun bugünkü mevcut gözdeleri ise Tammy Abraham ve Ivan Toney. Kulüplerinde gösterdikleri performanslar, Katar’a gidecek isimler konusunda Souhgate'in elini kolaylaştırıyor.<img src="https://images.aposto.com/2022/8/2/1664266324143.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.78" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Görsel: Deccan Herald<hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;">Uluslar Ligi performansı, kadronun potansiyeline ve kalitesine gölge düşürse de özellikle Euro 2020 başarısından sonra Southgate ve ekibi için beklentiler geçmişten çok daha yüksek olacak. Baskı altındaki İngiliz menajer ve dünkü Almanya maçına kadar 5 maçtır akan oyundan gol bulamayan takımını oldukça zor bir turnuva bekliyor. Her daim eleştirilen ve daha da eleştirilecek olan Southgate’in, çözmesi gereken sorunlardan birisi de bu. Kadronun çok aşağısında bir futbol oynatan ama yine de Avrupa Şampiyonası’nda başarılı olan Southgate’in talihi Dünya Kupası’nda bu kadar yaver gitmeyebilir.Kaleci: Jordan Pickford - Aaron Ramsdale - Nick Pope&nbsp;Defans: Kieran Trippier, Kyle Walker, Reece James, Trent Alexander Arnold, Eric Dier, John Stones, Fikayo Tomori, Conor Coady, Luke Shaw, Ben ChilwellOrta Saha: Jude Bellingham, Declan Rice, Kalvin Phillips, Jordan Henderson, Mason Mount, Bukayo SakaForvet: Phil Foden, Jack Grealish, Raheem Sterling, Harry Kane, Tammy Abraham, Ivan Toney, Jarrod Bowen

This Is England

Dünya Kupası'nın favorilerinden İngiltere'nin Katar'a kimleri götüreceği üzerinde fikir yürütmek gerekiyor.

Gareth Southgate'in Tercihleri

Geçtiğimiz aylarda FIFA Dünya Kupası’nı iki yılda bir oynatma fikrini açık şekilde ortaya koyan FIFA Başkanı Gianni Infantino’ya en yüksek tepki UEFA tarafından gelmişti. Bugünlerdeyse FIFA ile UEFA arasındaki gerilim ve restleşmede yeni bir perde açılıyor. Anlaşılan bu mücadelede UEFA, Güney Amerika Futbol Konfederasyonu (CONMEBOL)’nu yanına çekmiş görünüyor.2018’den bu yana Avrupa futbol takvimi içerisinde yer alsa da amacı tam olarak anlaşılamayan Uluslar Ligi, 2024’ten itibaren UEFA’ya üye ülkelerin yanı sıra 10 adet CONMEBOL üyesi ülkeyi de kapsayacak şekilde bir formatta oynanacak.UEFA Başkan Yardımcısı görevindeki Zbigniew Boniek formatın kesinleşmediğini ancak 2024’ten itibaren Arjantin, Brezilya gibi ülkelerle beraber 10 CONMEBOL üyesinin Uluslar Ligi’nde mücadele edeceğini, maçların ise Avrupa’da oynanacağını söyledi.FIFA ise konuya beklenildiği gibi tepkiyle yaklaşıyor. Bu durumun Dünya Kupası’nın itibarını zedeleyeceğini, daha da ötesinde Avrupa’daki dev kulüplerin oluşturmak istediği Avrupa Süper Ligi benzeri bir yapıyla Avrupa ve Güney Amerika dışında kalan kıta konfederasyonlarını dışlayan bir Süper Lig projesine dönüşeceğini öne sürüyor.2024 Uluslar Ligi’ne daha yolumuz var ancak 2022 yazında bizi yepyeni bir final bekliyor. Son UEFA Avrupa Şampiyonası şampiyonu İtalya ile son Copa America şampiyonu Arjantin arasında kıtalararası Süper Kupa maçı “Finalissima” adıyla oynanacak.Bu yaşananlara naif bir yaklaşımla bakıldığında iyi takımların, büyük yıldızların birbirleriyle daha sık karşılaşması sağlanacak, futbola ilgi daha da artacak. Ancak işin aslına bakıldığında hem FIFA hem UEFA’nın peşinde koşturduğu şey meşin yuvarlak değil, para.

KALKIŞMA

Maçı üç alt başlığa bölerek başlamak istiyorum; maç öncesi, ilk yarı ve ikinci yarı.Maç Öncesi:Gareth Southgate’in 2018 Dünya Kupası boyunca tercih ettiği ve kendisini yarı finale kadar taşıyan 3’lü savunma sistemi, ön alandaki rotasyonun genişlemesiyle birlikte Uluslar Ligi ve Euro 20 boyunca yerini klasik bir 4-2-3-1’e bıraktı. Ancak 3’lü sistemin de tamamen terk edilmeyip bir B planı olarak cepte tutulduğu, son 16 turundaki Almanya maçıyla birlikte ortaya çıktı.Kimmich ve Gosens’in klasik 4-2-3-1 şeklinde dizilen Portekiz’e karşı gövde gösterisi yapması, Almanya maçı öncesinde Southgate’i bir değişiklik yapmak zorunda bıraktı. Birebir eşleşmek ve rakip kanat beklerinin verimini kısmak amacıyla İngiltere’yi 3’lü dizen Southgate, Löw’ün takımına karşı oyun üstünlüğünü maçın hiçbir bölümünde bırakmamış ve Almanya’yı domine ederek evine yollamıştı.3’lü savunma tercihiyle birlikte turnuvada şu ana kadarki en göz dolduran oyununu sergileyen Southgate’in İngiltere’sinin, 3’lü savunmayla oynayan bir başka takım olan Ukrayna’ya karşı klasik sistemi olan 4-2-3-1’e dönmesi beklemediğim bir değişiklikti.Bunun nedenlerini sorguladığımızda iki faktör ön plana çıkıyor; Ukrayna’yı yeterince tehditkar bulmaması ve kendi yarı sahasında nicelik açısından fazla olan Ukrayna’ya karşı ön alanda kalabalıklaşma isteği. Ukrayna kadrosunun kağıt üzerindeki en zayıf halkasının sağ kanat beki olan Karavaev olması ve Mykolenko’nun hücumunun Gosens kadar endişe verici olmaması bu tercihin birinci nedeni gibi gözüküyor. Ayrıca defansif farkındalığının eksikliği nedeniyle şans bulamadığı ileri sürülen Jadon Sancho'nun bu konuda fark yaratan ve sakatlığından dolayı oynayamayan Saka'nın yerine tercih edilmesi de bunu destekler nitelikte.İlk Yarı:Pickford, Walker, Stones, Maguire, Shaw, Rice, Phillips, Mount, Sancho, Kane, Sterling 11’iyle maça başlayan İngiltere, kendisi için muhtemel en iyi senaryoyu gerçekleştirerek golü çok erken buldu. Bu gol hem Ukrayna’nın biraz daha hücumcu bir kimliğe bürünmesini zorunlu kıldı, hem de İngiltere’nin üstündeki&nbsp;‘evlerinden uzakta başarabilecekler mi?’ baskısını hafifletti. Bu golle beraber ironik, bir o kadar da endişe verici bir istatistik ortaya çıktı; İngiltere bundan önceki Euro elemelerinde ilk 5 dakikada öne geçtiği maçların tümünü kaybetmişti (92 İsveç, 96 Almanya, 00 Portekiz, 04 Portekiz, 16 İzlanda). Ukrayna maçı, bu kan donduran seriyi de bozmuş oldu.Golden sonra dişe dokunur fırsatlar yaratamasa da oyuna ortak olan Ukrayna, major istatistiklerin birçoğunda farkı açtırtmadı; Shevchenko’nun öğrencileri %48’lik bir oranla topa sahip olurken gol beklentisini de 0,23’e taşıdı. Aynı bölümde İngiltere’nin xG oranı 0,75’di. &nbsp;Southgate’in öğrencilerinin ilk yarıda ortaya koyduğu temel fark, topla oynama oranının %84’lük kesiminin Ukrayna yarı sahasında oluşması oldu.İkinci yarı öncesi işler, İngiltere’nin istediği gibi gidiyordu.İkinci Yarı:Maça golle başlayan İngiltere, 2.yarıya da golle başladı ve bu gol Ukrayna için işleri çıkmaza sürükledi. 46’da Maguire’ın Luke Shaw’ın güzel ortasına yaptığı şık vuruş ile maçın kapısını ardında kadar açan Three Lions, 50’deki Harry Kane golüyle artık tamamen rahatladı ve oyunu rölantiye aldı. 63.dakikadaki Henderson golü maçın skorunu belirlerken bu dakikadan sonra Southgate turnuvada az şans verdiği oyuncuları sahaya sürdü; onlar da hata yapmayarak skoru korumayı bildiler ve İngilizlerin 'clean sheet' serisi 5 maça çıktı.<img src="https://images.aposto.com/2021/6/2/1625564839781.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.78" width="550" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"><a fr-original-style="" href="https://www.goal.com/en-ie/news/its-coming-home-england-fans-dreaming-of-euro-2020-glory-after-4-/1o0751w7drsay1b22rkt5buoun" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Görsel: Goal</a>İkinci yarıyı 3 gol ile kapatan İngiltere maçı da turnuva boyunca kaydettiği gol sayısına ulaşarak tamamladı. Bu skoru İngiltere’nin hücumda gösterdiği etkili oyundan ziyade Ukrayna’nın kırılganlığına bağlamak gerektiğini düşünüyorum. Zira bu kırılmayı en net açıklayan istatistik xG oldu; devreyi 0,75 ile tamamlayan İngiltere’nin maç sonunda sıçradığı oran tamı tamına 2,14’tü.Buradaki kırılmanın mental sebeplerinin yanında yadsınamaz bir fiziksel yorgunluğun da etkili olduğunu düşünüyorum. Hampden’da 120 dakikalık bir İsveç maçından Roma’ya gelen Ukrayna, turnuva boyunca ilk kez toprakları dışına çıkmış 11 Premier League oyuncusuna karşı çok yorgun gözüktü. Bu avantaj İngiltere için Danimarka maçında da epey önemli faktör olacak.Yükselen YıldızYaptığı asistlerle öne çıkan Shaw, ikinci yarının başında attığı gol ve yaptığı savunma liderliğiyle dikkat çeken Maguire, Kane’e hazırladığı gol pası ile fark yaratan Sterling maçın öne çıkan isimleriydi ancak yıllar sonra Ukrayna maçı denilince şahsen aklıma önce Kane gelecek.Turnuva başında kısır İngiltere hücumlarının arasında kaybolan transfer sürecinin performansını etkilediği konuşulan Kane, Almanya maçında attığı gol ile beraber baskıdan kurtulmuş gözüküyor ve final yolunda İngilizlerin bir numaralı kozu olmaya devam edecek.Southgate’in Tarih Yazdığını Farkında Mısınız?Gareth Southgate turnuva boyunca muhtemel kriz anlarının neredeyse tümünden ucuz kurtularak geniş rotasyonu mükemmele yakın yönetti ve şu an her oyuncudan belli bir verim alıyor vaziyette. Bu verim en çok da savunma istatistiklerinde öne çıkıyor, İngiltere 5 maç sonunda yediği gol sayısı 0.<img src="https://images.aposto.com/2021/6/2/1625565081164.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.78" width="550" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"><a fr-original-style="" href="https://www.dailyadvent.com/gb/news/9cc745c7a94c2b93eb511027f0e80c8a-Gareth-Southgate-challenges-players-to-create-history-and-reach-a-major-final-with-England-after-Ukraine-victory" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Görsel: Daily Advent</a>Ayrıca İngiltere Milli Takımı tarihinde de adını altın harflerle yazdırmak üzere çünkü Southgate, iki büyük turnuvada peş peşe yarı final oynayarak Alf Ramsey’den sonra bunu başaran ilk menajer oldu (1966-68). &nbsp;Ayrıca İngiltere tarihinde ilk kez 7 maç arka arkaya gol yemeyerek de bir başka defansif istatistikte öne çıktı; tamı tamına 662 dakika!Maçın dikkat çekici diğer verileri de başlıca şöyle;<ul fr-original-style="" style="margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Luke Shaw’ın Maguire’a yaptığı asistten doğan gol, EURO 00’da Beckham’ın Scholes’a attırdığı golden bu yana ilk kez United kombinasyonundan doğan İngiltere golü oldu.</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Ukrayna, 2006 Dünya Kupası’nda aldığı 4-0’lık İspanya mağlubiyetinden bu yana en farklı mağlubiyetini elde etti.</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Raheem Sterling İngiltere formasıyla çıktığı son 21 maçta 15 gol 7 asistlik performansıyla 22 gole etki ederken Harry Kane çıktığı son 26 maçta 18 gol 9 asistlik performansıyla bu sayıyı 27’ye yükseltti.</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Pickford’un clean sheet sayısı tam 5’e yükseldi, turnuva tarihinde daha önce bunu başaran kaleci yok.</li></ul>İngiltere, Wembley’e geri dönüyor ve yarı finalde rakip Danimarka. İngiltere sempatizanı bir futbolseverseniz, Çarşamba gününü ‘Football’s Coming Home’ dinleyerek geçirebilirsiniz, çünkü bu kez kupa hiç olmadığı kadar yakın!

İngiltere, Euro 2020 çeyrek final mücadelesinde Roma Olimpiyat Stadyumu’nda karşılaştığı Ukrayna’yı, Harrk Kane (2), Harry Maguire ve Jordan Henderson’ın golleriyle 4-0 ile mağlup etti ve adını yarı finale yazdırmayı başardı.

Dominasyon

Arsenal ile bir döneme damga vuran, şimdilerde de FIFA’da Gelişim Direktörlüğü pozisyonunda görev alan Arsene Wenger maç takviminde radikal değişikliklere gidilmesi çağrısında bulundu. Özellikle büyük uluslararası turnuvaları kapsayan bu önerilerde pek çok dikkat çekici başlık bulunuyor.<a fr-original-style="" href="https://apnews.com/article/7d8382b01b2e4563a93a0aee689a5245" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank"><img src="https://images.aposto.com/2021/2/2021-03-19T07:59:35.504Z_sm.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"></a>Oyuncuların Dünya Kupası’nda oynamak için dört sene beklemelerini haksızlık olarak tanımlayan Wenger’e göre fikstür bir sene Avrupa Şampiyonası, bir sene Dünya Kupası oynanacak şekilde düzenlenmeli; Uluslar Ligi gibi gereksiz organizasyonlar kaldırılmalı.Konuşmasının bir bölümünde "Dünya Kupalarındaki takımların yaş ortalamalarına baktığınızda genellikle 27-28 civarında. Dünya Kupası dört yılda bir yapıldığı için bunu yeniden kazanma şansları oldukça az. Çünkü bir sonraki Dünya Kupası’na geldiklerinde yaşları 32-33 oluyor. Bu nedenle Dünya Kupası’nın iki yılda bir düzenlenmesi konusunu konuşmalıyız." derken; Uluslar Ligi hakkında da "Sadece önemli turnuvaları düzenleyin ve gerisini boş verin. İnsanlar neyin tehlikede olduğunun farkına varmalı ve sadece anlamı olan turnuvalara sahip çıkmalıdır" şeklinde net ifadeler kullandı.71 yaşındaki çalıştırıcı futbola dönme iddialarını da kesin bir dille yalanlarken, daha FIFA’da yapacak çok işi olduğunu söyledi.

Uluslar Ligi ile ilgili hikayeler